10 Eylül 2013 Salı

Duygusal Zeka

Psikologlara göre duygusal olarak akıllı olan kişiler ,olmayanlardan bir adım öndeymiş.Pekiiii, kimler o bir adım önde olanlar?
1.Duygularını doğru bir şekilde ifade edebilen ve algılayabilen bir kişiyseniz;
Örneğin asabi olduğu bilinen bir iş arkadaşınızla tartıştığınızda,onun aşırı derecede sinirlendiğini doğru olarak algılayabilirseniz,geri çekilme ve kavgayı başka bir zamana bırakmanın gerekliliğini farkedebilirsiniz.Bu şekilde başkalarına gösterdiğiniz tepkileri kendiniz ayarlayabilirsiniz..
2.Problem çözmeye yarayan duygulara erişebilen ve duyguları üretme yeteneği gelişmiş olan bir kişiyseniz;
Örneğin hangi üniversitede hangi bölümde okumak istediğimiz gibi önemli bir karar verme anımızda o an hissettiğimiz duyguya ulaşabilirsek ve gelecekte ne hissedeceğimizi kestirebilirsek hayatımızla ilgili önemli bilgiler elde etmiş oluruz.
3.Duygularını ve duygusal anlamlarını anlayabilen bir kişiyseniz;
Örneğin bir olay karşısında hissettiğiniz üzüntüyü, başka olaylara ya da kişilere yorumlamıyorsanız duyguların anlamlarını doğru eşleştirdiniz demektir.
4.Duygularını uygun bir şekilde yöneten ve ayarlayabilen bir kişiyseniz;
Örneğin öfkenizi yerinde ve doğru bir şekilde kontrol edebiliyorsanız...
Bir adım öne çıkmanıza gerek yok, zaten öndesiniz. Tebrikler !!!!

Psikolojinin Doğası

Geçenlerde 'Psikolojiye Giriş' adlı bir kitaptan okuduğum yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
'Okumak, eğitim ve ilerlemenin kapısını açar' cümlesiyle başlıyor ve cok doğru bir noktaya parmak basıyor ve şöyle devam ediyor ; Çocukları okumaya teşvik etmenin en iyi yolu nedir? . Yazı, ulusal bir pizza restoranları zincirinin bu sorunun yanıtının bildiğini, o da 'çocukları ödüllendirmek' oldugunu söylüyor. Çocukların öğretmenleri aylık okuma hedefleri hazırlıyor, ve cocuklara bu hedefe ulaştıklarında Pizza Ödül Sertifikaları veriliyor.Sertifikasını bulundugu yerdeki pizzacıya götüren çocuk, bedava pizza kazanıyor.Ebeveynler ve öğretmenler bu yöntemin işe yaradığını söylüyorlar.bu sayede cocukları daha fazla okuyor.Okudukça pizza kazanıyor, kazandıkça da okuyorlar.Ne büyük başarı gibi görünüyor değil mi? Ancak yapılan araştırmalar sonucunda,  programın psikolojik olarak doğru olmadığı ortaya çıkıyor. Yani pizza programı bittiğinde ve okuma sonucunda bir ödül olmadığında çocukların okumaya olan ilgilerinin eskiye nazaran çok daha azalmış olduğu kanıtlanıyor. Bu örnek, ödüllerin bazen nasıl istenmeyen sonuçlara yol açtığını ve çocukların okuma gibi etkinliklere olan içsel ilgilerini zayıflattığını gösteriyor.
İnsanlar davranışlarının bedava pizza gibi dışsal etkenlere bağlı olduğunu gördüklerinde etkinlikten aldıkları keyife daha az önem vermektedirler, diyor yazar. Ve okumaktan keyif alıyor olsalar da ödüller gözlerine daha önemli görünüyor.
Kişinin kendi yaptığı davranışını açıklarken, neden dışsal nedenlere çok fazla vurgu yaptığı ve kişisel nedenlere yeteri kadar vurgu yapamadığı da zihinlerde biraz daha netleşiyor..

Evet

İçinde yaşadığın her seyi dışarı yansıtırsın, bu yüzden kişisel gelişimin ilk adımı tamamen içinde olup bitenlerle ilgidir.
Mutluluk, sevinç, endişe, kaygı, pişmanlık gibi bir çok duygu bir bakış açısı ve bir seçimdir, bu yüzden mutlu ve mutsuz olduğun her saniyenin senin seçimin olduğunu unutmamalısın. " Bana bunu yapmasaydı böyle olmazdı." " Bunu söylemeseydi olaylar buraya gelmezdi." " Hiç bir suçum yokken basıma bunlar geldi!" gibi cumleler gücsüzlüğü ifade eden  'kaçış cümleleridir.'  Sen; başına gelen her şeyin sorumluluğunu almalı, kendi yaşadıklarından asla bir başkasını sorumlu tutmamalısın. Bu, hayatın ile ilgili karar verme yetisini bir başkasına armağan etmektir, ki bu da kendimize yapacağımız en büyük haksızlık olur.
Doğru ya da yanlış yöne gitmen farketmez,yeterki sürücü koltuğuna SEN otur ve yanındakinden sadece müziği değiştirmesini iste. Tüm yolların nasıl bir anda açılacağına ve gideceğin yere ne kadar çabuk varacağına sen bile inanamayacaksın ....